ORDU’DA BİRÇOK ALANDA MÜTEŞEBBİS FAALİYETLERİ OLAN VALİ ALİ RIZA AYDOS (1972-1975)
29 EKİM 1973 GÜNÜ ORDU’DA COŞKUYLA CUMHURİYETİN 50. YIL KUTLAMALARI DÜZENLENMİŞTİ.
1973 yılı Cumhuriyetin 50. Yılıydı. O günlerde Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Başbakan Naim Talu idi… Yıldönümü kutlamalarının ülke çapında, nasıl olacağına ilişkin ‘Cumhuriyet’in İlanının 50. Yıldönümünün Kutlanması Hakkında Kanun’, 5 Nisan 1973’te Resmî Gazete’de yayımlanmıştı. Cumhuriyetin 50. Yılı hak ettiği gibi en iyi şekilde kutlanabilmesi için bütçeden ödenekler ayrılan bu kanun tam 10 ay önceden yürürlüğe girmişti.
1973 yılında Cumhuriyet’in 50. yıl kuruluş yıldönümü kutlamalarıyla ilgili dönemin Hükümeti tarafından Bakanlar Kurulu’nun hazırladığı bir kararnameyle önce bir kutlama komisyonu kurulmuştu.. Zamanla üyeleri değişen komisyonun çalışmaları sonucunda, 26-30 Ekim tarihleri arasında beş gün boyunce tüm ülkede süren Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ilk tören, 26 Ekim’de Ankara’da ve yurdun çeşitli yerlerinde 21 pare top atışlarıyla başlamıştı. Ankara’da Hipodromda icra edilen törenler TRT’den canlı olarak yayınlanmıştı. Ayrıca akşam programlarında da Cumhuriyetin 50. yılına özel hazırlanmış programlar ve çocuklar için yapılmış özel eğlence programlarına yer verilmiş, radyolarda ise ‘50 Yılda Türk Sanat Müziği’, ‘50 Yılın Türk Sanat Müziği Saz Sanatçıları’ ve ‘50 Yılın Solistleri’ gibi programlar yayınlanmıştı.50. yıl şerefine ülkede her köşede çeşitli yarışmalar yapılmış, spor karşılaşmaları oynanmış, konserler ve defileler düzenlenmiş,tiyatrolar sahnelenmiş, sanatsal sergiler açılmıştı. Kutlamalar kapsamında özel olarak hazırlanmış olan ‘Atatürk’ten Anılar’ filmi ise tüm yurtta ücretsiz olarak halka gösterilmişti. Cumhuriyetin 50. Yılında Türkiye’nin kalkınma hamlesini gözler önüne seren, kültürden spora ekonomiden eğitime her konuda kitaplar ve dergiler yayınlanmıştı.
Ordu’da 1973 yılında vali Ali Rıza Aydos dönemine denk gelen Cumhuriyetin 50. Yılı törenleri ise özetle şöyle kutlanmıştı. Kutlamalar için günlerce önceden komisyonlar kurulup bayramın en mükemmel biçimde kutlanması amacıyla hazırlıklar yapılmıştı. Bayram yaklaştığında resmi ve özel bütün işyerleri ve konutlar uygun boyutlardaki Türk Bayrakları ile süslenmiş, mümkün olduğu kadar donatılıp aydınlatılmıştı.
Ayrıca şehrin tarihi turistik yerlerler, ana yollar, meydanlar, parklar, şehir içi köprüler ve taşıtlar, dövizler, bayraklar, çiçekler ile süslenmişti.Şehrin uygun görülen yerlerine, Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenmiş Atatürk‟ün veciz sözleri ile Cumhuriyetin 50 yılda ulaştığı sosyal, ekonomik, kültürel ve teknik kalkınmayı ifade edecek dövizler, asılmıştı. Bunun yanında kamu kuruluşları ile özel kuruluşlar 50. Yıla özel olarak vitrinler ve köşeler düzenlemiş, yerel basında kendi bünyesinde yayınlar neşretmişlerdi.
Ordu’da 29 Ekim 1973 Pazartesi günü Vali Ali Rıza Aydos, Devlet adına saat 9’da protokol sırasına göre Vilayet Makamında tebrikleri kabul etmişti. Kabul töreni için askerler tören elbisesi, sivil idareciler koyu renk takım elbiseler giymişlerdi. Kabul resminden bir müddet sonra geçit törenine iştirak edecek olan kişiler tespit edilen yolu takiben törenler için 19 Eylül stadyumuna gitmişlerdi.
19 Eylül stadyumundaki törene saat 09.45’te, Vali Ali Rıza Aydos, İl Jandarma alay Komutanı, Belediye Başkanı ile gelmişler, tribündeki yerlerini almışlardı. Daha sonra bütün bandoların katılımı ile İstiklal Marşı çalınırken göndere ay yıldızlı bayraklar çekilmişti. Tören alanında hazırlanan kürsüye çıkan Ordu Valisi Aydos, günü anlam ve önemini belirten veciz bir konuşma yapmıştı. Peşinden okullardan öğrenciler tarafından Cumhuriyet ve Atatürk ile ilgili şiirler okunmuştu.
Konuşmalar bittikten sonra tören komutanının verdiği komut üzerine geçit törenleri başlatılmıştı. Ordu Belediye bandosunun çaldığı coşkulu marşlar eşliğinde askeri birlikler, ildeki bütün okulların talebeleri yeri göğü inleterek uygun adımlarla tören pistinde yürümüşlerdi. Daha sonra Ordu’da hizmet veren tüm özel ve kamu kuruluşlarının geçişine sıra gelmişti. Günün manasını en güzel şekilde yansıtmak için kurumların özenle hazırladıkları araçlar tarafından yapılan uzun konvoyun geçişini gururla izleyen halk büyük coşku ile çalışmaları alkışlanmış ve emeği takdir etmişti.
Bayramın ilk günü gecesi, 50. Yıl için verilen Cumhuriyet Balosu ile sürmüş ve Ordu Belediye Tiyatrosu tarafından sahnelenen parasız temsillerle tamamlanmıştı. İkinci gün ise okulların folklor ekipleri tarafından halk oyunları gösterileri yapılmış, gece ise askeri birlikler,okullar ve halkın iştirakiyle fener alayı düzenlmişti.Ayrıca her gece şehrin muhtelif açık alanlarında Belediye tarafından organize edilen davul klarnet çalgıcıları eşiliğinde halk yöresel oyunlar oynayarak eğlenmiş ve geceleri de sürekli havai fişekler atılmıştı.
Kutlama faaliyetleri kapsamında Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili birçok sergi açılmış, 50. Yıl şerefine sportif yarışmalar düzenlenmiş, başarılı olan katılımcılara “Cumhuriyetin 50. Yılı Plaketi” verilmişti. Ordu Valiliği tarafından hazırlanan başka bir programa göre, Cumhuriyetin 50. Yılı şerefine bazı kamu tesislerinin temeli atılmış, köylere elektrik verilmiş, ayrıca yapımı tamamlanan yol ve köprüler hizmete açılmıştı.
1975 YILINDA VALİ ALİ RIZA AYDOS DÖNEMİNDE YAPIMINA BAŞLANAN ORDU DOĞUMEVİ…
Ordu’nun köyden şehre akın şeklinde hızla artan nüfusu karşısında, kentte ciddi bir Doğumevi gerekliliği artık yerel basında da sık sık dile getiriliyordu. Vali Ali Rıza Aydos’un bu ihtiyaca binaen hızlandırdığı Doğum evi yapım işi süreci onun Ordu’dan tayin olup merkeze çekilmesine müteakiben yavaşlamıştı. Bu hususta; 1975 yılının Ocak ayında neşredilen Gürses Gazetesinde “Doğumevi İnşaatı Hızla ilerliyor” başlıklı bir haber yayınlanmıştı. Haberde özetle Doğumevi hakkında şunlar yazılıydı “…Ordu Devlet Hastane bahçesinde yaklaşık 2500 m2 lik boş bir saha üzerinde inşaatına başlayan Ordu Doğumevi binası süratli bir çalışmayla ilerlemektedir. (1975 Ocak ) aybaşında “törensiz” biçimde temeli atılan inşaatın müteahhitliğini Hüseyin Özaltın isimli bir iş adamı almıştır. Şantiye Şefi Hasan Erdal’ın verdiği bilgiye göre; inşaat 650 iş gününde (yaklaşık 2 sene) bitirilmek üzere taahhüt edilmişse de (Bu 1976 yılının 5. Ayına rast gelmektedir) bu tempo ile çalışma devam ederse ve ödenek problemi çıkmazsa gününden çok önce bitirilmiş olacaktır. 12 milyon 140bin lira keşif bedeli olan Ordu Doğum evi binası tümüyle müstakil bir hastane olacaktır.125 yataklı ve bütün yan kuruluşlarıyla birlikte Sağlık Müdürlüğüne bağlı Başhekimi ve personeli ile Devlet Hastanesiyle hiçbir bağı olmayacaktır. Halen bir blokun bodrum katı biten hastanenin Ordu’da çok büyük bir ihtiyacı karşılayacağı aşikârdır.
İnşaatı hızla ilerleyen Ordu Doğumevinin bu aşamaya gelene kadar pek çok kişinin bilmediği hikâyeyi Ordu Türk Kadınlar Birliği Üyesi Avukat Emel Gürel hatıralarında şöyle anlatıyordu… “…Ordu şehrinin en önemli sorunlarından biri olan Ordu Doğum evi için yapılan çalışmalar bir roman değilse bile bir hikâye halini almıştır. Ordu Doğumevi için ilk istek zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın Ordu’da yapılan ziyaret esnasında ortaya çıkmıştı. Cevdet Sunay’a verilen brifing sırasında Türk Kadınlar Birliği Ordu Şube Başkanı olan Çiğdem Vural ile birlikte bulunuyorduk. Bir ara Çiğdem Vural’da söz alarak; ilimizin Doğumevi ihtiyacından bahsetti. Çiğdem Hanım yetkililerden aldığı cevap şu olmuştu. “Siz bırakın şimdi onu da sırtın da şelek taşıyan kadınları anlatın” Ama Türk Kadınlar Birliği Dernek olarak şelek taşıma sorununu sonraya bırakıp Doğumevi için gerekli kamuoyu oluşturmayı görev edindik. Daha sonra 1968 yılında Ordu Ana Çocuk Sağlığı bünyesinde “Ordu Ana Çocuk Sağlığı ve Doğum Evi Yaptırma Derneği” kurulmuştu. Son derece olumlu çalışmalar yapan bu dernek başkan ve yöneticileri Ordu’ya bir doğum evi yapılması için Milletvekillerinden yardım istemişlerdi.
Ordu Senatörü olan Prof. Dr. Bahriye Üçok Hanım, Ordu Doğum evi işine el koymuş, zamanın Sağlık Bakanı Kemal Demir’den projeyi yatırım planına koydurtmak için de söz almıştı. O zamanki Dernek Başkanı ve yöneticileri Doğumevinin hastane bahçesinde yapılmasını isteyerek başvurduysalar da ancak bu talep uygun bulunmamıştı. Bu kez hayırsever işadamı Ahmet Cemal Mağden’e Civil deresi kenarında Öğretmenler kooperatifi yanındaki arsayı bağışlaması için başvurdular. Adı geçen arsayı Ahmet Cemal Mağden bağışladıysa da yolu ile birlikte yedi dönüm olan bu alanda inşaat yapılması “ dereden dolayı sel riski var” diye Bayındırlık ve Su İşleri tarafından inşaat yapımına izin verilmedi. Böylece o arsadan da vaz geçildi.
Ve son olarak tekrar Devlet Hastanesinin bahçesi için başvuru yapıldı. Sağlık Bakanlığı bu kez aynı yeri uygun gördü ve arsa üzerinde Doğum evi inşaatı başladı. Bu Doğumevi yapımına en çok kadınlar mutlu olmuş ve çok sevinmişlerdi. Ordu’ya doğumevi yapılmasında çok çaba gösteren başta Ordu Senatörü Bahriye Üçok’a ve Türk Kadınlar Birliği Ordu Şubesine şükranlarını her daim sunacaklar, asla o çabaları unutmayacaklardı. Bu arada Bahriye Üçok, Türk Kadınlar Birliği tarafından Ordu Doğum evinin yapımı için gösterdiği çabadan ötürü “Yılın Kadını “ seçmişlerdi. Gerçekten de Bahriye Üçok, değişen dört Sağlık Bakanı ile ayrı ayrı görüşüp her değişmeyle birlikte değişen Hükümet Programından çıkartılan Ordu Doğum evi projesini yeniden programa aldırmak için normalin üstünde çaba göstermişti. Kendisi yeteri kadar ünlü ve saygın bir Profesör olan Bahriye Üçok bu işi yaparken yüreğinde Ordu’lu kadınlara yararlı olabilmekten başka bir duygusu olmadığına herkes inanıyordu.
Üç sene geçmiş, halen Ordu Doğum evi bitmemiş 1978 yılının Ekim ayının sonuna kadar gelinmişti. Ordu Sesi Gazetesi” Ordu Doğumevi Yıllardır Neden Açılmıyor? Personeli tamam olan Doğumevinin malzemeleri çürüyor” diye manşet atmış haberde durumu şiddetle eleştirmişti. Personeli tamam olan “Ordu Doğum evi “ bir türlü hizmete açılmamasına kamuoyunda tepkiler çoğalmıştı. 125 yataklı Ordu Doğumevinin doktor, ebe, hemşire ve diğer personeli atanmış ve Ordu’ya gelmiş bulunmaktaydı. Fakat Doğumevi bazı sorunlar dolayısıyla hizmete açılamadığı için, bu personel Ordu Devlet Hastanesinde görev yapmaktaydı. Elektrik,su, kanalizasyon ve jenaratör vb.birçok alt yapı eksikleri giderildikten sonra, 31.03.1978 tarihinde “Ordu Doğum ve Çocuk Bakımevi” adıyla yeni müessese sessiz sedasız halkın hizmetine girmişti. Böylece yılların özlemini taşıyan Ordulu kadınlar modern bir doğumevine kavuşmuşlardı.