Salon doluydu. Balbay basın dünyasından, siyasetten bahsetmiş, o bilinen üslubuyla espriler yapmış ve izleyiciyi güldürmüştü. Söz sırası Ahmet Taner Kışlalı’daydı. O gündelik politikaya çok değinmemiş, cumhuriyetten, Atatürk’ ten, laikliğin öneminden söz etmişti. Eğitim sistemimizin gericiliğe hizmet ettiğini ısrarla vurguluyordu. “Böyle giderse, Atatürkçüler, ilericiler tehlikenin farkına varmazsa laikliğin sonu gelebilir” demişti. O gün anlamamıştık belki ama o bilge insan bugünleri, memleketin bugün geldiği içler acısı hâli tarif ediyordu. Üzerinden yirmi yıl geçmeden laiklik gitti elden. Ancak Kışlalı “Ben gelecekten umutluyum, hiç karamsar olmadım, yurtseverlere, ilericilere, Atatürkçülere güveniyorum” demişti.
Panelin ardından her iki konuğu o zaman yıkılmamış olan Ayışığı’nda ağırlamıştık. Ayışığı’ nın otantik havası Balbay’ın da, Kışlalı’nın da çok hoşuna girmişti. Ahmet Taner Kışlalı’ nın, tirsi ızgarayı soğanı yumrukla kırarak yerken “Ne güzel bir ortam yaratmışsınız Enis Bey, sizi kutlarım” demesi beni çok mutlu etmişti. Otobüs saati geldiğine, Kışlalı’ nın “Bekletmeyelim yolcuları” deyip telaşla durağa koşması onun kibarlığının bir göstergesiydi. Güzel bir geceyi paylaşmıştık. Atatürkçü Düşünce Derneği’ nin o zamanki başkanı Haluk Türkmen ve eşi Demet Hanım, ORSEV Başkanı Gülçin Üstüntaş ve Aydın Üstüntaş, İbrahim ve Muteber Dizman’la, Mustafa Balbay’ın yakın dostu Zeki Özel de o akşam oradaydı. Sanırım hepimiz için Kışlalı’yı son görüşümüz oldu bu. Yıl bitmeden hain bir saldırıyla hayata veda etti. Anısı bizimle kaldı. Onu ve söylediklerini unutmadık. Anısına saygılar.
Enis Ayar – Ordu Olay
