İnsan üzülür, sevinir. O kadar ki; bazen havalara uçacak sevinçler yaşar. Mesela çocuklarımın doğumlarında çok sevinmiştim. Bir daha bu tür sevinme asla yaşayamam dediğim olmuştur.
Yazmaya, görüşlerimi kamuoyu ile paylaşma başlayalı yıllar oldu. Bu süreçte 2000 binden fazla köşe yazısı yazdım. Bazen iki günde bir okuyucularımla dertleştim. Onlardan aldığım tepkiler hayatıma renk kattı diyebilirim.
Yazının yaşama kazandırdığı ivmeyi, kendimizi ifadeye olanak sağlaması, bilgi, fikir ve duygu aktarımını mümkün kılması açılarından düşünüldüğünde: Yazmak dediğimiz, zamanı durdurup, her okunuşta içindeki dinamizmi yeniden harekete geçiren büyülü bir eylemdir. Yakalandın mı, yakandan düşmez.
Kitap yazma apayrı bir macera…
Eksiklerimi tamamlamak ve kitap yazabilmek için çareler aradım.
Boğaziçi Üniversitesinde Prof. Sayın Murat Gülsoy’un “yaratıcı yazarlık” derslerine katıldım.
Çala kelam yazmaktan, bilerek ve eksiksiz okuyucunun karşısına çıkmak
Başka bir güzel macera idi!
Köşe yazısından çok fazla değişik, zor bir iş kitap yazmak! Bugüne kadar okuma ve ardından kısa köşe yazıları yazmaktan uzun metinler kalem almak ve duygu dünyamı okuyucularıma açmak işine girişmek bambaşka bir heyecan!
Şu ana kadar altı kitap hazırlığından ilkini yayınlama fırsatım oldu. Bediz yayınlarından çıkan ilk kitabım “Yeşil Mavi Hikayeler” ismini taşıyor.
Yukarıda bahsettim. En az çocuklarımın doğumunda yaşadığım sevinçlerin aynısı yaşadım diyebilirim.
Şimdi başka bir heyecan yaşıyorum. 1O Kasım Pazar günü İmza günüm var. Bu güzel ana “Bizum Kitap Evi” yardımcı oldu, mekanını bu güzel ana açtılar. Sağolsunlar. Sevinçten havalar uçuyorum.
Yazma eylemlerimin en heyecanlı anı bu anımdır.
Sevdiklerimi, dostlarımı bu sevinçli günümde orada bekliyor olacağım.
Burada göreceğim ilgi diğer kitaplarımı ardı ardına yayınlamama sebep olacak.
Bakı selam ve dua ile…